Kalemi bırakalı hayli sene oldu. Gözleri ufuktaki çakmak çakmak; Ağırlık omuzlarında, matem, hüzün ve elem yüzünde, onun ve kardeşlerinin yüreklerinin ateşini hissetmemek için taş olmak gerek- Sancaktar; Yaz dedi, baş üstüne- * * * * Seni hangi söz anlatabilir; Sultan’ım, hangi kalem yazabilir, senin yüce gönlünü, duyguların hangisi kutlu göçünü tarif edebilir hayatımızın anlamı- Yaktın bizi, dağladın, yürekler paramparça- Gönüller yetim, hisler öksüz, çocuklar dedesiz, oğullar-kızlar babasız, ‘Mahzun kalpler’ sevgilisiz, kaldı- Bu firkat aldı bizi bizden- Bu elem, bu matem ta kavuşuncaya kadar ruhumuzda, kalbimizde tek bir dem eksik kalmasın, ağızlarda dua bu, âmin- * * * * Göçtü- Apansız- Sevgilisine kavuştu-…
Devamı: http://http://www.yenimesaj.com.tr/sancaktar-H1342114.htm