Bu âlem yok iken var olan Cenâb-ı Vâcibü’l-Vücud Hazretleridir, Allah, Ezel ve Ebed olandır. O’nun Ezel dediğimiz mefhumunun bir başlangıcı yoktur. Ebed dediğimiz zaman da sonu yoktur. Ne başlangıcı vardır ne de bir sonu… O murad-ı ilahisine muvafık olarak mahlûkatı yaratmış, var etmiştir. Biz O’nun takdiri ile var olan ezel aynasındaydık veya ezel görüntüsündeydik. Cenâb-ı Hakk, oradan bizi geçici olan bu fâni âleme gönderdi. Binaenaleyh, insan asıl cevherinden uzaklaştı. İzafi değerlerin, hakikatlerin olduğu yere geldi. Bazı mutasavvıflar böyle olması münasebetiyle bu âleme, “mutlak varlığın gölgesidir” diyorlar. O hâlde, bu gölgenin asıl olana hasreti muhakkaktır. Ayrılık, zaten bizim gerek edebiyatımızda gerek kültürümüzde, sanatımızda, hemen hemen bütün bediî (gözü g…
Devamı: http://http://www.yenimesaj.com.tr/hasret-vuslat-ve-zikrullah-1-H1363934.htm